Kazaya uğramış kısmn de düzelltilmiş bir pasta fotoğrafı duruyor altta.Babasının doğum günü pastasına sahip çıkınca oğlum mum sayısı da azalmış oluyor:) biri babasına biri kendineymiş.Mantıklı aslın da.:))))
Saray Lokumu
Bu tatlıyı bu şekil de rulo yapabildiğim için kendimi seviyor ve takdir ediyorum. Tarifini isteyenlere bilahare ulaştırabilirimNiye naza çektiysem kendimi:)))
Yaprak Dana Ciğeri
İnce dilimlenmiş dana ciğeri yağda kavruldu .Tuz ve bol kekik ilavesiyle servise hazır. Yapılışı gibi anlatımı da kısa ve kolay oldu.Oğlum bayıldı. Bu demektir ki bu ciğer kavurması sahiden güzel oldu:))))
Aşure
Muharrem ayı bitmiş olabilir ama bizim aşure sevgimiz bitmedi ilelebet bitmeyecek :)))Ablamın o maharetli elleriyle yaptığı aşurenin benim de tadına kontrol edip kalitesini onayladıktan sonra sıra fotoğrafını çekmeye geldi.Fotoğraf işinde profesyonel olmasam da aşurenin de buna pek ihtiyacı yoktu :)))
Tombik Karışık Dolma
 |
| Pzarada dolaşırken tombik kabak ve patlıcanlara ratlayınca işte bu dedim evrekaaa:)))) Bu son eklediklerim de malzeme ve yapılışı yazamadım ama inşallah yazıcam.Acele pc başına geçipte ancak bu resimleri yükleyebildim. Tombik dolmalarım da çok lezzetliydi. |
Taze İncir Reçeli
 |
| Normalde ham incir den yapılan reçelin dışında incirden reçel yapıldığını büyük büyük halamızdan öğrendim.Tadına bi bak diyipte eve gönderdiği reçelin tadından pek bi memnun kalınca incirin de son demleriydi; reçel yapmaya karar verdim ve yaptım.Yaptım oldu:)))) Ben pek yemesemde yiyenler tadıdna bayılıyor.Ki iki ablamda reçelden yapmışlar.İyi de yapmışlar ikisi de zeki kızlar yapcak bişi yok :)))))))) |
Taptaze Bamya :)))
 |
| Bu yemeği yapalı epey bir zaman oldu.Ama bloguma koyması bu zamanı buldu.Oğlumun anne bana hep bu yemekten yap demesiyle lezzetinin kesin yerinde olduğuna kanat getirdim:)))))) |
 |
| Şeker parede ablamın tarifi bi ara uzun uzun yazıcam ayrıntılarını :))))) |
Domates Biber Patlıcaaaaannn
Ablamın evinde bahçe sefası:))) sabah evden çıktığımızda bu şekilde vakit geçireceğimizi düşünmemiştik.mahmutçuğun bahçede ateş yakma isteğiyle herkeste farklı duygular depreştirdi.ortaya alttaki resimlerde ki muhteşem lezzetler ort@ya çıktı.daha da yazamıyacağım bu tabletle:))))
Domates Kurusu
Ben gibi başka biri daha yoktur kuruttuğu domateslere bile bakıp mutlu olan :) Fotoğrafta biraz siyah gibi görünseler de tam orjinal rengin de kurudu domateslerim. Bizim memleketin yazları kuru geçtiği için kurutma yapmak zor değil.Kalın yuvarlak dilimlediğim domatesleri altını hafifçe yağladığım tepsiye dizdim.hafifte tuz serptim.İlk günün sonunda üst kısımları kurumaya başlayınca hepsini erinmeden:) teker teker çevirdim. ki yapışma ihtimali tamamen ortadan kalksın diye.Sonrasında da 3 gün için de tamamen kurudu. kıl biberi,dolmalık biber,kırmızı b,iber,ve patlıcanda kuruttum ama fotoğraflarını çekmedim daha :)
ve hatta 4,5 adet armudu kurusun diye balkona koyduğumda bir baktım ki yerinde yeller esiyor.Küçük kuzum gidip gelip atıştırmış armutları:)))))Halbu ki balkona koymadan da sormuştum armut yermisin diye :))))
Un Tarhanası
Sonbahar ayına girmek üzereyken kış hazırlıkları başladı da bitmek üzere.Bende tarhana yapmak için pazardan malzemelerimi aldım ve hamurunu yoğurdum ki bi gün sonrasında uzun süreli sehir dışına çıkmam gerekti.Bunun üzerine tarhanamı kurutup ,çekmek ablamın üstüne kaldı.Sağolsun çok güzel bi şekilde hazırlamış.Ellerine sağlıkcanım ablam:)
Malzemeleri
2 kilo kırmızı salçalık biber
1 kilo domates
1 su bardağı nohut
1 su bardağı fasulye
3 baş sarımsak
5-6 adet soğan
1 demet maydonoz
1demet dere otu
1 demet nane
göz kararı kaya tuzu
Yapılış
bütün sebzeleri pişirdim,mutfak robotunda çektim.Büyük bir kaba boşaltıp alabildiği kadar unla poğaça hamurun dan biraz daha sert bi hamur yaptım. 2 gün mayalanıp dinlendikten sonra küçük parçalar halinde temiz bir örtünün üstüne açık havada kurutulacak şekilde konur tabi bu kısımlarını ablam yaptığı için fotoğrafını çekemedim malesef..bizim burda kısa sürede kuruyor.tam kıvamına gelip çok sert nede yumuşak olacak şekilde robotta un haline gelinceye kadar çekilir.Kışın da afiyetle yenir :))))
TURKAN SORAY SEVEMEDIM KARA GOZLUM
http://www.dailymotion.com/video/xbq72f_sevemedim-kara-gozlum-turkan-soray_music
Bu gün Türkan Şoray,Kadir İnanır'ın filmi kara gözlümü oturdum baya baya izledim.Kaçıncı izleyişim bilmiyorum,ama izlerken kendimi çok iyi hissettiğim kesin.
Güveç
Babamın maharetli o tatlı ellerinden özenle çıkmış bir yemek.Ramazan ayının ilk günlerin de heyecanla üstüne yemek yapma vazifesini aldı canım babam.Tabi yamak olarakta ablam hazır bi vaziyette başın da bekledi:)
Patlıcanları şöyle kes,soğaları böyle halka dilimle,domatesleri nasıl soydun gibi cümlerle baya bir didindiler mutfakta.Bana ve kızlarada epey bi şamata çıktı:)) Ah babacım o kadar da olsun değil mi:)
Yemeğin fotoğrafını pek güzel çekememişim ama lezzeti muhteşemdi.Ki patlıcanlı yemeklere çokta alakam olmasada çok lezzetliydi.Babacımın ellerine sağlık.Tarifi ise şöyle...
malzemeler
- 2 kilo patlıcan
- 1,5 kilo kuş başı dana eti( koyun da olabilir)
- 3 soğan
- 5,6 adet biber
- 3 domates
- bir baş sarımsak
- bir çay bardağı sıvı yağ
- 2yemek kaşığı tere yağı
- 2 yemek kaşığı salça
- tuz,karabiber
Yapılışı
Etler önce yarım saat haşlandı.Patlıcanlar doğranıp tuzlu suda bekletilidi.Tencerenin altına kaburga kemikleri dizildi.Üzerine suyu iyice sıkılmış patlıcanların yarısı yerleştirildi.Üzerine etlerin tamamı,halka dilimlenmiş soğanlar ve biberler konuldu.Kalan patlıcanların tamamı etlerin üstüne ilave edildi.Sarımsaklar ezildi onlarda tencereye eklendi.tuz ve karabiber serpildi.En üstüne kabuğu soyulmuş domatesler halka dilimlenip tamamen patlıcanların üstünü kapatacak şekilde dizildi.Salça,sıvıyağ ile birazda su ile karıştırılıp yemeğin üzerine ilave edildikten sonra ,kısık ateşte 1,5 saat pişirildi.Tabi babamın el lezzeti de unutulmamalı. Teşekkürler babacım :)))
Şakşuka
Bu yemeğin adı neden şakşuka bilmiyorum.Her halde pratik olduğu için bu isim konmuş olabilir(şipşak) gibi :)
Yaz mevsiminin nadide sebzesi patlıcanla yapılıyor.Lezzeti de güzel.tavsiye ederim.
Çiçek mantarı
Ben böyle bi mantarı daha önce görmemiştim.Ama markette görünce denemek istedim.Fena olmadı.Görünüşü orkideye benziyor ama müthiş :)))
Bildiğimiz Kek
Bildiğimiz benim de her zaman yaptığım bi kek.Ama övünmek gibi olmasın benim elim değince daha bi sıradışı daha bi havalı oluyor ne hikmetse:))))
Tarifine de pek gerek yok gibi.Şekil de aşağı da ki gibi :) işte:) Sanırım bayağı yorulmuşum bu gün .O yüzden sadece resimleri atayım.Tarifler belki sonra gelir;)
BU DA KİM?
Kahvesini aheste dudak hareketleriyle yudumlarken, sahipsiz kelimeleri yakalayıp kendine hizmetkar etmek için gözlerini bir avcı edasıyla kullanan bu ADAM kim?
ÇOOOOOOOOOOOO yakın da BURDA!!!!!!
Güveçte Yaprak Sarması( nefiisss)
Uzun bi aradan sonra bloguma yeniden kavuşmanın verdiği heyecan içindeyim:) Gerçi çok takipçim olmsa da ben kendimi mutlu etmenin yollarından birini buldum blogumla.
Geçen akşam oğlumu da uyuttuktan sonra ne yapsam diye düşünürken aklıma müthiş bir fikir geldi.Ablamın bahçesin de ki asmadan topladığı taze yapraklarla ( ki küçük kuzum sarmaya bayılır) gündüz alıpta dondurucuya koymadığım kıymayı da hatırlayınca haydiii bakalım şartlar olgunlaştı sinyali beynim de çaktı.
Ya Allah Bismillah diyip işe koyuldum.
Nasıl mı yaptım?
İşte size cevap :)))
Yaprağın ne kadar olduğunu bilmiyorum ama göz kararı bir kiloya yakın vardı sanırım.Öncelikle sıcak suda yaprakları bi güzel yumuşayıncaya kadar haşladım.
Onlar bi kenar da soğurken içini hazırladım
*Yarım kilo normal yağlı kıyma,
*bir orta boy soğan,
*yarım ça bardağı pirinç,
*1 tatlı kaşıı kekik
*1 tatlı kaşığı kuru nane,
*tuz,
*bir kaşık domates salçası(biraz biber salçası da olabilir ) oğlum acıyı yiyemez diye ben koymadım,
*bir çay bardağı kadar da soğuk su
ilave edip hepsini karıştırdım.
Veee soğuyan yapraklarımı içine koyarak annemden öğrendiğim sarma tekniğiyle sardım.Toprak güvecin altına kalın bir kaç yaprak koydum ki altına yapışmasın diye.Üzerine de sarmaları dizdim.Benim yapraklarım ve iç harcım tam bir birinine denk geldi.
Domates salçasını sulandırdım,sarmaların üstüne döktüm.Parlak olsun diye biraz da zeytin yağı ve lezzetine lezzet katsın diye de bi kaç parça tereyağı ilave ettim.
Altı kısık ateşte 1,5- 2 saate yakın pişti.
Sonuç mu?
MUHTEŞEMMM...
Afiyet olsun:))))
Bu da pişmiş hali
Gidiyorumm(biraz ajitasyon)
Her yolculuk öncesinde korkutur beni,olmadık düşünceler kuşatır.yine bi yolculuk arefesinde ki bu sefer oğlumla birlikte aynı telaşı yaşıyorum.Ahmetçim meraba:)))
Bizim Adetimiz Böyle...
Bu aşağıda gödüğünüz yemek resimleri öyle bir kargaşa da çekildi ki tahmin bile edemezsiniz.
Daha çekmem gereken farklı yemekler vardı ama kalabalığın hızına yetişemedim.
Sevgili Sare annemin yaptığı yemekler.Kız evinin çeyiz getirip ev yerleştirdiği gün ikram edildiler.Kız evi oğlan evi derken bi curcuna bir kargaşa sormayın.Kayınvalidem misafirlerle ilgilenirken bende mutfakta baş organizatör olarak harap olmakla meşguldüm.
Çok şükür ki kazasız belasız sorunsuz altından kalktık.
Ama her bir farklı olay da karşıma çıkan tek bir cümle vardı'' bizim adetimiz böyle'' '' biz de adettendir'' nasıl bir bağmış bu adet.Herkesi resmen sıkı düğümlerle bağlamış.Aslında severim ( daha doğrusu sevmeye başladım bu işleri) ama bizim bu yeni akrabalar pek bi düşkün bu duruma.Ne diyelim hayırlısı..
SU BÖREĞİ
BAKLAVA(çokça kabarmış)
PATLICAN OTURTMASI
Bizim Köprü:)
Ama gitme fikrini göz ardı etmiş değilim.Bu fikir unutulur mu? asla!! :) ya unutturulur mu? bunu sormak bile hata :))
İstanbul'a gitme fikri,arzusu güzel amma velakin hava alanlarında grev var:) sebebi o olsun bari :) Biz de içimiz deki bu engin isteği dindirme arzusuyla evin yakının daki parka gittik.Park diyince de biraz basit gibi oluyor değil mi? malum koskoca İstanbul boğaz köprüsünün olduğu bir alan. Ona başka bi isim bulmalı müsait bir zaman da:)
Az önce de dediğim gibi boğaz köprüsü var bizim bu bozkırın üstün de:) romanatik ışıklarla süslenmiş altın da kocaman bir havuz.Hakkını yememek lazım güzel bir atmoseri var bu parkın.Bir de bizim eve yakın olması ayrı bi güzellik. Düğün telaşı falandı filandı çeyiziydi,sandığıydı,eltisiydi,altınıydı,yok çoktu yok yok azdı derken bende yorgunluk had safada. Çıktık parka bi rahatlayalım bi taze nefes alalım diye.Epey de iyi oldu.Bu foto da bu akşam sefasın dan bir an... yaşa sen İstanbul.
Bahar Geldi (piknik mevsimi başladı)
Evimiz yakının daki park.Çok büyük bir alan.Bugün ordaydık.Çocuklarla yorucu ve bi o kadar da güzel bi gün geçirdik.Şu an gözlerim kapanıyor ama hala yazıyorum:)
Tavuklu Mantarlı Saç Kavurması
Bahar gelince evde geçen zamanı boşa yaşamış sayıyoruz oğlumla. Madem ki bahar geldi ve biz kışın bu günleri çok özledik o zaman değerlendirelim diyip dolaşıyoruz. Ki zaten 5 mayısta yapılacak olan amcamızın düğünü bütün vaktimizi alıyor.Her gün bi program epey de yorucu.Ama biz memnunuz hayatımızdan:)
Dün de akşam saatlerinde eve dönerken markete uğrayıp tavuk göğsü aldım.En pratik yemeklerimin ana malzemesi.Ve aşağıda resimleri olan harika bi yemek çıktı ortaya.Kısa sürede hazırlandı ve tabiki de çok lezzetli.
Hemen tarifine geçeyim;
Malzemeler:
- 1,5 buçuk tavuk göğsü
- 200 gr mantar
- 4,5 tane kiraz domates
- 5,6 dal maydonoz
- tuz,kekik,karabiber
- 2 yemek k.sıvıyağ
- 2 yemek k. tereyağ
Önce tavuk göğüslerini yıkadım.Sanırım 3 parçaydı.Sonrasın da uzun dilimlere bölüp çok küçük olmayacak şekil de doğradım. Saç kavurma tavasına 2 yemek kaşığı kadar sıvı yağ koyup tavukları da ilave ettim.Tavuklar suyunu bırakıp tekrar çekince mantarlı büyük parçalara kesip tavaya ilave ettim.Mantarlarda diriliğini kaybedince biraz daha tereyağı koyup ( tereyağı yanmasın diye önce sıvıyağ koyuyorum)renkleri pembeleşinceye kadar pişirdim.Kiraz domatesleri iki yada üçe bölüp onları da koydum.
Biraz karıştırarak pişirdim.Tuz ,kekik,karabiber serptim.İnce doğranmış 5,6 dal maydonozu da koyup ocaktan aldım.Karıştırıp saç kavurma tavasınına düzgün bir şekil de yaydım.Maydonozlar yemeğin sıcağıyla zaten ölüyorlar.En sonunda ise rende kaşarı serptim, yemeğin sıcaklığın da eriyip muhteşem bir lezzet kattılar.Sonrasın da ise yoğurtla servis yaptım.
Afiyet olsun.
Ispanaklı Kır Pidesi
Pazar günü ıspanaklı börek siparişi aldım.Dur tamam olur,falan,filan derken olmadı dün de böreğin ıspanakları geldi.Artık el mahkum kaçış yolu kalmadı :)
Bu sabahta annemle babamın gelmesiyle birlikte akşama ıspanaklı börek yapmak farz oldu:)
Şaka,naz bi yana sahiden de güzel oldu böreğimiz,yanın da çay ve meyve suyuyla afiyetle yenildi.
Tarifine gelince; aslında çok kolay ve pratik.Önce ıspanakları temizleyip sirkeli su da bekleterek başladım işe.Ispanaklar suyunu süzünceye kadar da, 2 yumurta beyazı(sarılar üzerine) 2 su bardağı yoğurt(ev de kendi yapmış olduğum) 1 su bardağı sıvı yağ,1 yemek kaşığı tuz,2 yemek kaşığı kuru maya ve aldığı kadar unu yoğurup yumuşak bir hamur yaptım.Hamur dinlenip mayalanırken iç harcını hazırladım.
Ispanakları ince doğrayıp üzerine tuz serptim.Diğer yandan 2 tane haşlanmış patatesi,200 gr.kadar kaşarı rendeledimSulanan ıspanakları elimde suyunu sıkıp patates ve peynirle karıştırdım.Tuz ve karabiberle tatlandırdım.
Mayalanan hamuru 6 parçaya böldükten sonra tezhahı unladım ve uzunlamasına olacak şekilde merdaneyle açtım.Bolca ıspanaklı harçtan koyup pide şeklini alacak şekilde üstten kapattım.Üzerlerine ayırdığım yumurta sarısını sürüp çörek otu ve susam serptikten sonra biraz daha mayalanması için beklettim.
Tam normal fırın tepsilerine göre 6 böreğimiz oldu.
180 derecede ısıtılmış fırında üstü kızarıncaya kadar pişirdim.Fırından çıkarınca biraz soğumasını bekleyip bıçakla iç kısmı açılacak şekilde kestim .Dolapta kahvaltılık kaymak vardı.Onuda içine alacak şekilde kaşık yardımıyla koydum.Erimiş tereyağı da olabilir tabi.Dilimledikten sonra tabiki de masada sabırsızca her hareketimi izleyen aileme servis yaptım.Tabi börekle birllikte parmaklarını yediler.Övünmek gibi olmasın sahiden de güzeldi.Siz de yapın derim:) Afiyet şifa olsun.
Portakal Kabuğu Reçeli
Bu gün çok hamaratım :) gülmeyin öyle bi enerji hissediyorum kendim de... mutfakta kahvaltıydı bulaşıktı diye uğraşırken birden aklıma nerden geldiyse portakal kabuğundan reçel yapmak fikri geldi. Kendimi engellemeye çalıştıysam da başaramadım :) daha öncesin de tadını ve görüntüsünü bildiğim ki bu marketten alınmış bi reçeldi uygulamaya karar verdim.Daha kahvaltı masasını toplamadan girdim reçel işine.Önce kısa bi tarif araştırmasının arkasından önce portakalları yıkayıp kabuklarını hafifçe rendeledim. Büyüklüğüne göre 6 ve 8 parçaya ayırdığım portakalları büyük bir hassasiyetle soydum:) pamuklu bir ipi iğneye takıp bütün kabukları rulo yapıp ipe dizdim.Sıkı olmalı ki açılmasınlar.
Hepsi bitince tencerede kaynayan suyun içine alıp 8-9 dk. kaynadıktan sonra hemen soğuk suyun içine aldım kabukları.Gün boyu suyunu değiştirdim ve en son tadını kontrol ettiğim de acısı çıkmış artık.Pamuklu bir bezin üstüne alıp suyunu kuruttum.O arada şekeri ve suyu tencereye koymuştum bile.Kaynamaya başlayınca da portakallarımızı doğrudan içine ilave ettim.
Yaklaşık bir saat 10 dk.falan kısık ateşte pişti.Kaşıkla suyundan bi tabaa alıp soğutunca kıvamı kendini gösteriyor zaten.Kabuklarda şeffaflaşıp biz olduk der gibiler zaten :)Ilıklaşınca önce suyunu kavanoza süzdüm.Sonrada portakal kabuklarının iplerini çıkarıp onlarıda kavanoza koydum.Reçel güzel görünüyor başardım sanırım:) tadıda yediğim hazır reçelle aynı hatta daha güzel :)
Bu da yemeye hazır hali...
Bu arada portakalların kendileriyle de harika bi konsantre meyve suyu oldu,rendelenmiş kabuklar ise yazın kek ve kurabiyeler de kullanılmak üzere dondurucuya gönderildi.Daha da yapacak bişi kalmadı.Bana aferim,yiyecek olanlara da afiyet olsun :)
...
Her sabah kocaman bir boşluğa uyanıyorum.
Her sabah kocaman bir boşluğa...
Her sabah kocaman bir...
Her sabah kocaman...
Her sabah...
Her...
Her sabah kocaman bir boşluğa uyanıyorum.
Diş mi? amannn...
Sonun da diş doktorumla acıklı bir muhabbetten sonra bir daha görüşmeme kararı aldık:) bir kırık diş diye gittim bir diş çekme,bi kanal dolgu bide normal dolguya ancak kurtulabildim.Bugün bayılıyodum resmen ama müdahale çabuk geldi:)daha doktorum ağzını açmak üzereyken aman dedim tamam susun konuşmayın :) gelmemem ! Kırmızı halılar serzenizde gelmem :) bir daha. O dişçi koltuğu...aman Allahım nasıl bi ucube tasarım öyle.insanı zapt ediyor kurtulamıyorum,kaçsan her yerinden bir yere bağlısın.ama sonunda evimdeyim yaşasın :):)
Arabesk zamanı.. Allah Allahhh
Ben arabesk dinlemezdim ama sanırım bana bişiler oluyor:)
Yahu sevdim ben bu şarkıyı.
Niye inanamıyosam kendime. ne güzel müzik işte.
Kırık bir vazooo gibiiii.
of harbi güzel ama...
Doğum günü
Sabah erkenden kalkıp evimizi süsledik beraber.nasıl hoşuna gidiyor zıp zıp duramıyor yerinde.
Sonrada doğru alışveriş.Şımarma günü:) istediği şeker,bisküvi,çikolata,pasta ne varsa hepsini aldık.Çokta bişi istemedi aslında.
''Anne hepsini biz nasıl yiycez'' dedi şaşkın şaşkın bakarak:)
Eve dönünce de küçük bir çocuğu mutlu etmeye yetecek kadar güzel bir ortam oluşturduk oğlumla birlikte.Tek davetlimiz babamızdı:) Onu da uyandırdık.ki bu kadar gürültü patırtıya nasıl uyudu çözmüş değilim.Yada uyur gibi yapmışta olabilir:)
Elhasılı küçük kuzumu mutlu etmeye yetti bu küçük kutlama:):)
Yaşasınn bahar geldii
Bizim buralara bahar geldi artık çok şükür.
Bizde biraz hava almak maksadıyla çıktık.Her yer mis gibi,yaşamak bu olsa gerek:)
Belediyemiz her sene her yere muhteşem laleler ekiyor.Her biri ayrı tonda rengarenk.Fırsatı kaçırmadım epey bir resimledim.İnsan gözlerini alamıyor.
Ben zaten büyük bir lale tutkunuyum.Yaptığım minyatür ve çinilerde en çok tercih ettiğim bir çiçektir.
İnsanın bazen mutluluktan,neşeden ağlayası geliyor İşte bugün öyle bi gün :)
Sarılar göz alıcı,bakarken mest ediyor:)
Mor desen başka bir alem.Zaten en sevdiğim renk mor benim.Asaleti temsil edermiş.Resmen aşık ediyor kendine...
Kımıldayan Merdivenler
Geçen gün oğlumla birlikte gittiğimiz alışveriş merkezinin alt katında alışverişimizi yaptıktan sonra,çıkış
kapısına yöneldik.Elimi sıkıca tutup geri çekmeye çalışan oğlumun derdini anlamaya çaılışrken,yoğun gürültünün etkisiyle bir türlü duyamadım.Küçük kuzum en son dayanamadı artık kendinden beklemediğim bir ses tonuyla
''anne! kımıldayan merdivenlere binmiycekmiyizzz!!!''
Radyo
Aslında bu geçmişteki alışkanlıkların değişmesi çok karmaşık içinden çıkılamayacak bir durum değil ama işte öyle kendi halinde yaşayıp giden biri için sorun haline gelebiliyor:)
İnsan aslında aklını ve ellerini hiç boş bırakmamalı.Yoksa olmadık zamanlara dalıp ,geçmişinde ki ufacık şeyleri bile özlemek için fırsat kolluyor.Ah bu uyanık! hatıralar.Sizi hatırlayacağım diye bu günü harcıyorum.Yanlış bir hesap bu,formül bulmak lazım :))
İmdaaatt!
İki gündür süren hummalı hazırlıklardan sonra yarın nihayet
büyük gün.içimin umutlu yanlarının aksine bi kırgınlık,bi çaresizlik,bi yalnızlığa hükmedememe hali var üzerimde.
Akrabayı taallukatın büyük bir kısmı hanemizi şereflendirmek üzere gelecekler(bu arada ben.nasıl bir dil kullanmaya başladım bilemiyorum)Camları sil,perdeleri yıka,dip köşe toz al,hatta balkonları bile yıkadım.sanki şu soğuk havada gelen akraba büyükleri balkonda oturacak,yada perdeyi açıp durun ben bır de pencerreden bakayım diyip şöyle bir camlara.göz atacak.
Bunlarla kalsa iyi yine.ikram edilecek nevale,tatlıda şu mu olsa yoksa bu.mu olsa diye düşünüp en önemli memleket meselesinden bile zor bi sekilde karar verdikten sonra,daha da mühim bir konuya geçiş yaptım.Ya abi benim bu işlerle hiç işim olmaz ama nasıl oluyor da oluyor bilmiyorum.rujun rengini seçmek istemiyorum ,ya da elbisemin.boyuyla ilgilenmek istemiyorum.off çünki içim de içinden çıkılmaz bir yalnızlık,kimsesizlik,çaresizlik, bağlanmışlık,garibanlık..filan fişman durumları söz konusu.
Beni bırakacaksın,dağlara,kırlara salacaksın.Ondan sonra sor bana nasılsın diye :)
Her neyse gevezeliğin luzumu yok hemde bu kadar çok yorulduktan sonra hiç yok.Yarın olsun da bakalım görelim artık el mi yaman bey mi ?:)Pc başında uyumadan...
Kangren
Tüm dolu şeylerin dolduramadığı boşlukların,
Sonu bir durağa yaslanan yolların aksine,asla bir menzile varamayan sahipsiz rayların,
Sağı solu tıklım tıklım olan kalabalık yalnızlıkların,
ISTIRABIN dan olsun senin acın da!
...
Ruhumun aynasın da çizikler,siyah lekeler...
kurulmuş bir saat gibi yaşasam da hayatı,daha fazla direnemeden,düşüp kalacağım dan korkarım.
...yorgunum.
Bitap düşmüş bir halde gözlerimin gurbetin de şarkılara yenik düşüyorum.
Affet...
Buraya kadarmış ustam...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)